Pages in topic:   < [1 2 3]
Tercümanların klasik yalanları üzerine bir çeşitleme
Thread poster: gizem turkish
Şadan Öz
Şadan Öz  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
English to Turkish
Bir açıklama Apr 6, 2009

İbrahim Tutuncuoglu wrote:

Ben burada yurtdışında çalışan tercümanların standartlarından ve buna ulaşılabilmesi için çaba verilmesinden bahsettim. Entellektüel olarak toplumun en üst seviyesini oluşturan Türk tercümanlarının bunu çözebileceğine eminim. Efelikle suçlama gibi yaklaşımları, hiçbir komplekse kapılmadan öneri getirip çözüm üretmektense konuyu kapatmaya çalışmacı ve kolaycı bir düşünce tembelliği yaklaşımı olarak görüyorum. Yenilerin de eskilerin de yazdıklarımı anlayacak seviyede olduklarına inanıyorum ve kimsenin insanca yaşamayı reddedeciğini sanmıyorum.Saygı ve sevgiler.


Önce şunu belirteyim, bir yanlış anlamadan kurtulalım.
Ben "efelenme"den bahsederken sizin tavrınızı kast etmedim. Forumdaki iki uç noktadan bir diğerine vurgu yaptım. Sizin söylediklerinizde tepki duyduğum nokta bu değil.
Sizin sözleriniz her ne kadar iyiniyetle yazılmış olsa da, bugüne kadar süregelen "emeğimizin karşılığını alamıyoruz, o zaman benden bu kadar" ("ne ka ekmek, o ka köfte") kolaycılığına farkında olmadan malzeme vermesidir.

İbrahim Bey, benim söylediklerim bugüne kadar forumda yazılan yazılara ilişkin bir birikime dayanıyor.
Biz çevirmenler günahsız değiliz. Gerekli çabayı göstermeden, meseleler hemen tepeden çözülsün isteniyor. Burada çevirmenin bürolarla ve meslektaşlarıyla kurduğu (veya kendisiyle kurulan) yoz ilişkilerin, forumu ağlama duvarına çevirmekle (yine başka konulara atıfta bulunuyorum, üzerinize alınmayın) çözülmeyeceğini daha önce de vurguladım, yine vurguluyorum.
Önce işimizi düzgün yapıp, ilkeli çalışmayı şahsen benimseyeceğiz. Yoksa bunu yapmayan 10 bin çevirmen, Kadıköy'de veya Kızılay'da miting yapsak ne olacak?
Mitingden dağıldıktan sonra köşemize çekilip aynı ilişkileri yeniden ürettikten sonra hiçbir faydası olmaz.

Sevgiler


 
Şadan Öz
Şadan Öz  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
English to Turkish
Evet evet Apr 7, 2009

İbrahim Tutuncuoglu wrote:
Τούρκοι ποτέ δεν λένε ψέματα/Turks never lie


İbrahim Bey, epey güldürdünüz beni.


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
Turkish to English
+ ...
Selçuk'un şifresi Apr 7, 2009

Ben de bir karakter sorunu oluştu, yani Türkçe karakterler çıkmadı sanmıştım. İnanamıyorum. (Ama yalan söylemiyorum). Halbuki bilinçli yapılmış. Ve İbrahim bey dostumuz bu şifreyi çözmekte muvaffak oldu. İşte çevirmen çalışkanlığına bir örnek.

Sadan Oz wrote:

İbrahim Tutuncuoglu wrote:
Τούρκοι ποτέ δεν λένε ψέματα/Turks never lie


İbrahim Bey, epey güldürdünüz beni.


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
Turkish to English
+ ...
Yalan üzerine Apr 7, 2009


Bunun cevabını az evvel verdim.Yani yalan kategorisine neyi soktuğumu. Verdiğiniz tavuk ya da çiğ köfte türünden bilumum gıda örneklerinin anlattığım konuyla bir alakası yok dikkatle okursanız. Sadece iştahımız açılmakta gereksiz olarak


İbrahim dostum, rica ederim, çok acı konuşuyorsun. Çiğ köfte severim. Ama ayarında kızarmış tavuğu da.. Bu örnekleri olayı somutlaştırmak adına vermiştim. Yoksa kesinlikle sizin iştağınızı umarsızlıkla kabartmak için değil. Belki biraz cıvıtıyoruz ama asıl amacımız hepimizin yararına konuya birazcık keyif katabilmek.

Bu vesileyle geçenlerde başıma gelen meslek hayatımın en ekstrem durumlarından birini sizlerle paylaşmak isterim. İl hudutları dışından bir büro aradı ve şu soruyu yöneltti: "Serkan bey, Mısır dili biliyor musunuz?". Yaşayan ve yaşamayan tüm dillere hakim üstün çevirmen olarak bana gereğinden fazla bir önem yüklemişti anlaşılan. Saliseler ile ölçülebilecek bir şaşkınlık esinin ardından Mısır halkının Arapça konuştuğunu, Mısır dilinden kastedilenin ise herhalde güncel Arapça ve İbranice ile aynı familyaya mensup hiyeroglif şekiller sistemi olduğunu, aynı başka bir antik dil Latince gibi bunun da halihazırda kullanımda bulunmadığını ve konuşulmadığını falan anlatmaya çalıştım. (Çakma firavunlar ile ticaret ilişkisine mi girmişlerdi, her neyse..) Şu karşılığı aldım: "Yani, bilmiyor musunuz.." Demin anlattıklarımın özetini bir kez daha geçtim. Nihai yanıt gecikmedi: "Öyle mi diyorsunuz?." Galiba pek inandırıcı olamamıştım. (Acaba "evet bilirim, 3 şekil/5 kuruşa yaparım" diye yalan mı atsaydım). Neyse, "İyi bir Arapça çevirmen bulun" dedim ve kapattım. Daha da açmam.. Sonra geniş alanlarda avlanan vahşi hayvanların anlatıldığı belgeselimi keyifle izlemeyi sürdürdüm, ne yapayım..

Yalan konusunda ısrarım sürüyor. Yalan yalandır. Yalan pistir. Yalancı pisliktir, rezildir. Yalancı sonucuna katlanır. Doğru kişi habire umutlanır. BM'de tüm dünya ülkelerine yalan söylemek ile çocuğunuza "seni birazdan parka çıkarcağım" deyip sonra bunu yapmamak tamamen aynı şeydir. Bu benim bakış açım. Hem, niye dürüst olmayasınız? Dürüst olmamak yorucudur. Hep binlerce alternatif düşünmek zorunda kalırsınız. Ne olacak yaa. Çalışıp çalışıp bir gün öleceğiz işte. Önemli olan geriye güzel, iyi şeyler kalsın.

Kolay gelsin..


 
Halil Ibrahim Tutuncuoglu
Halil Ibrahim Tutuncuoglu "Бёcäטsع Լîfe's cômplicåtعd eñøugh"
Türkiye
Local time: 17:24
Turkish to English
+ ...
Teşekkürler/Yaşasın google Apr 7, 2009

[quote]Serkan Doğan wrote:

İşte çevirmen çalışkanlığına bir örnek.

[quote]

Yaşasın google diyorum. Ben az Arapça ve Kril alfabesi bilgim +Google translate ile büroya gelen basit belgeleri 12 lisanda tercüme edebilmekteyim(Türkmence,Azerice,Srıp,Uk,Bul Avrupa dilleri,Arp. ve İng.) Kendimde eksiklik olarak Türkçe'den İng.ye roman gibi zor tercümeleri layıkıyle yapamamak olarak görüyorum. Bunun zaman alacağını biliyorum ve yapanlara da gerçekten hayranlık duyuyorum. Bu arada hobi amaçlı olarak çeşitli dillerde şarkılar ezberliyorum ve sonra google translate ile
Türkçesini kıyasladığınız zaman hop size 10-15 ekstra kelime ve biraz da gramer. Tam da bu sırada da Stelios Kazantzidis'in Efige Efige şarkısını ezberlemekteyken(tavsiye ederim Özdemir Erdoğan'da bilindiği gibi "Duyduk Duymadık Demeyin" diye söylemişti/ http://www.youtube.com/watch?v=nywAi9F137Q ) sizin cümle çıkınca merak ettim doğrusu. Ama güzelmiş ,sayenizde öğrendim Teşekkürler

İşte en çok sıkıntılı olduğum bir noktay geldik: bir tercüme bürosunu tek lisanla idare edemezsiniz .Ben ise 12 lisanda noterden zapt almam ve alamam . Yani bu şekilde 12 lisanı Allah ve şerefim üzerine yemin ederim ki biliyorum da diyemem. Bu yüzden mesela benim ve başkalarının büro açabilmesi için kesinlikle noterlerin devreden çıkıp anlatmak istediklerimi anlatabileceğim tercümanların oluşturacağı bir merci ve sistem lazım. Bu da gerçekten bende büyük sıkıntı oluşturmakta yoksa sürekli lisan dahi bilmeyen tercüme bürosu sahiplerinin yanında akla karayı seçeceğim.


 
Halil Ibrahim Tutuncuoglu
Halil Ibrahim Tutuncuoglu "Бёcäטsع Լîfe's cômplicåtعd eñøugh"
Türkiye
Local time: 17:24
Turkish to English
+ ...
Ben hazırım :) Apr 7, 2009


Önce işimizi düzgün yapıp, ilkeli çalışmayı şahsen benimseyeceğiz. Yoksa bunu yapmayan 10 bin çevirmen, Kadıköy'de veya Kızılay'da miting yapsak ne olacak?


Tercümanlraın işlerini düzgün olarak yaptığına inandığım ve böyle bir öneride bulunacağınızı da tahmin ettiğim için pankart sopaları, kırmızı gömlek ve açlık grevi çadırlarını hazırlamıştım. Start deyince başlarız

Bence noterlerin vatandaşların parasını haksız yere alarak onların tercümeden kaçmaların engelleyebilir ve bu paranın bir kısmının dahi tercümanlara akmasını sağlayabilirsek işte o zaman hiç olmazsa yabancı meslektaşlarımız kadar ücretlendirilebiliriz ve işlerimiz artar . Bu da bu konuda siyasileri bilgilendirmekten geçiyor bence.
Sevgi ve saygılar


 
Şadan Öz
Şadan Öz  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
English to Turkish
Hah! Apr 7, 2009

Serkan Doğan demiş ki:
"Serkan bey, Mısır dili biliyor musunuz?". Yaşayan ve yaşamayan tüm dillere hakim üstün çevirmen olarak bana gereğinden fazla bir önem yüklemişti anlaşılan. Saliseler ile ölçülebilecek bir şaşkınlık esinin ardından Mısır halkının Arapça konuştuğunu, Mısır dilinden kastedilenin ise herhalde güncel Arapça ve İbranice ile aynı familyaya mensup hiyeroglif şekiller sistemi olduğunu, aynı başka bir antik dil Latince gibi bunun da halihazırda kullanımda bulunmadığını ve konuşulmadığını falan anlatmaya çalıştım. (Çakma firavunlar ile ticaret ilişkisine mi girmişlerdi, her neyse..) Şu karşılığı aldım: "Yani, bilmiyor musunuz.."


Kıptilerle yazışmış vatandaşlar, anlamamışsın, tüh.

Serkan Doğan son olarak şahane şekilde demiş ki:
Hem, niye dürüst olmayasınız? Dürüst olmamak yorucudur. Hep binlerce alternatif düşünmek zorunda kalırsınız. Ne olacak yaa. Çalışıp çalışıp bir gün öleceğiz işte. Önemli olan geriye güzel, iyi şeyler kalsın.


Yürekten katılıyor ve alkışlıyorum şu sözlerini. Bu, ucuz politikanın bittiği noktadır Serkan!


 
skaya
skaya  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
English to Turkish
+ ...
suizan? Apr 10, 2009

Bence suizan kötü bir hastalıktır. Yalan söyleyen elbette çoktur ama anlattığınız lavaboda el yıkarken bel spazmı geçirme hadisesi aynen başıma gelmiştir. 3 gün rapor + bir hafta kendi iznimden kullanarak zor iyileştim. Ve evet bu durumda yalnız başına doktora gitmenin imkanı yok.

Allah'tan vereceğim bir iş ya da acil bekleyen biri yokmuş. Yoksa böyle sakız olacakmışız...

Özden Arıkan wrote:

Çevirmen yalanı değil ama (işte böyle dehaları başka sektörlere kaptırıyoruz), tavuk zehirlenmesini falan okuyunca dayanamadım.

Bir yalancı beyle randevum var, bazı önemli ve artık kapıya dayanmış olan sigorta işlerini halledeceğiz. Ben ağaç. Sonunda telefon açtım ve şu diyalog geçti (valla hâlâ inanamıyorum buna, ama gerçek):

-Neredesiniz Şey Bey?
-Aaa Özden Hanım. Ya hiç sormayın, ben kaldım.
-Efendim?
-Kaldım ben, kaldım.
-Nasıl yani?
-Valla sabah yüzümü yıkamak için lavaboya eğildim, orada öylece kaldım. Belim tutuldu. Kıpırdayamıyorum. Arkadaşa haber verdim, şimdi atlayıp geliyor, doktora götürecek beni.

Arkadaşlar, siz siz olun, sabah yataktan kalkınca cep telefonunuzu pijamanın cebine atıp öyle gidin banyoya. İnsanın başına ne geleceği hiç belli olmaz


[Edited at 2009-04-10 14:05 GMT]


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 16:24
Member
English to Turkish
+ ...
Yok, kimseyi sakız etmiş değilim :-) Apr 10, 2009

skaya wrote:

Bence suizan kötü bir hastalıktır. Yalan söyleyen elbette çoktur ama anlattığınız lavaboda el yıkarken bel spazmı geçirme hadisesi aynen başıma gelmiştir. 3 gün rapor + bir hafta kendi iznimden kullanarak zor iyileştim. Ve evet bu durumda yalnız başına doktora gitmenin imkanı yok.

Allah'tan vereceğim bir iş ya da acil bekleyen biri yokmuş. Yoksa böyle sakız olacakmışız...


Bu anlattığım olay, zat-ı muhteremin yalancılık kariyerindeki bir (1) 'highlight' sadece. Amcası öldüğü için acele Türkiye'ye gittiği bir hafta sonu İsviçre'de kayak yaparken ayağını kırdığını da bilirim. Bir kere beli tutuldu diye kimse kimseyi sakız etmez, meraklanmayın

[Edited at 2009-04-10 14:28 GMT]


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 17:24
Turkish to English
+ ...
Zanın bini bir para Apr 10, 2009

Sayın skaya'ya kısmen katılmıyorum. Sizin sû-i zan dediğiniz başkası hakkında kötü zan sahibi olma, kötü düşünme ameliyesi hoş bir şey değil. Ama lütfen unutmayınız ki, Özden hanım bunu bizimle paylaşıyorsa eğer, elbette ki o kişi hakkında kesin bilgisi ve doğru görüşleri vardır (zaten kendisi "yalancı bey" diyerek vurguda bulunuyor). Bu açıdan siz de Özden hanım hakkında "suizan" yapmış oluyorsunuz..

Bu bel tutulma (halk arasında, kısaca
... See more
Sayın skaya'ya kısmen katılmıyorum. Sizin sû-i zan dediğiniz başkası hakkında kötü zan sahibi olma, kötü düşünme ameliyesi hoş bir şey değil. Ama lütfen unutmayınız ki, Özden hanım bunu bizimle paylaşıyorsa eğer, elbette ki o kişi hakkında kesin bilgisi ve doğru görüşleri vardır (zaten kendisi "yalancı bey" diyerek vurguda bulunuyor). Bu açıdan siz de Özden hanım hakkında "suizan" yapmış oluyorsunuz..

Bu bel tutulma (halk arasında, kısaca 'kalma') olayı benim başıma fena halde geldi. Geçen senelerde arasıra belim tutuluyor, birkaç günde düzeliyordu. Ama geçen sene bir gün, çok stresli ve çok kilo alıp yağlanmış olduğum demlerde, çok basit bir hareket yaparken "kaldım". İlk önce ağrı sandım, sonra doğrulamadım. Birkaç gün hastaneye bile gidemedim. 1 hafta her gün ikişer iğne oldum, anca dik durmayı başardım. İnanın bir adet su şişesi bile halter gibi ağır geliyordu insana. 2-3 hafta boyunca hayatımı çok ciddi ölçüde etkiledi. Pek çok film, analiz, tedavi. Ve birtakım kalıcı tesirleri mukadder. Eskiden geyik olarak ele aldığım "yeme alışkanlığını ve hayat tarzını değiştirmek" elzem oldu. Uygulamaya geçirdim. Başardım Siz de başarabilirsiniz.. Ne diyor Barrack Bey; "Yes you can!"
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 16:24
Member
English to Turkish
+ ...
Ahh, sû-i zan! Şimdi anladım, ne aptalım! Apr 10, 2009

Ben de, bel tutulmasını ilk Çinli doktorlar tanımladı herhalde, demiştim

"skaya", benim zannımda sû bulunduğuna niye öyle acele karar verdiniz? Çevirmenlerle ilgili olmayan tek yalanı ben anlattığım için mi? Ah, biz çevirmenler de kendimize güvenimizi kaybetmişiz demek ki. Baksanıza, kahramanı çevirmen olan hiçbir yalan anlatısının doğruluğu şüphe uyandırmadı!


 
CANIMAT
CANIMAT
Türkiye
Local time: 17:24
English to Turkish
Zan ve Biz:) Jun 12, 2009

Açıkçası, ben ücretimi her hafta geciktiren çeviri büroları hakkında hep aynı şeyi düşünürüm. "Hımm, büyük ihtimalle yalan söylüyor, ama ya doğru söylüyorsa? On kişi yalan söylüyor diye, doğru söyleyen bir kişiye inanmazsam, haksızlık etmiş olmaz mıyım?" O yüzden iki ay oldu hala sabırla ödeme bekliyorum:)))

Bir de yalan olarak algınan bu yazıları okuduktan sonra, hasta bile olsam iki üç ağrı kesici alıp işi bitirmeye, çocuklar hastays
... See more
Açıkçası, ben ücretimi her hafta geciktiren çeviri büroları hakkında hep aynı şeyi düşünürüm. "Hımm, büyük ihtimalle yalan söylüyor, ama ya doğru söylüyorsa? On kişi yalan söylüyor diye, doğru söyleyen bir kişiye inanmazsam, haksızlık etmiş olmaz mıyım?" O yüzden iki ay oldu hala sabırla ödeme bekliyorum:)))

Bir de yalan olarak algınan bu yazıları okuduktan sonra, hasta bile olsam iki üç ağrı kesici alıp işi bitirmeye, çocuklar hastaysa yataklarının yanında hep onları bekleyip hem çalışmaya başladım Hiç olmadı hastaneye mi gitmem gerekti, isterseniz muayene fişlerini göndereyim şeklinde, karşımdaki büro sahibini inandırma gayretine girmeye başladım:)))) (Son iki aydır revirden beter oldu da bizim ev:) )
Psikolojimi bozdu bu başlıklar))
Collapse


 
Pages in topic:   < [1 2 3]


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Tercümanların klasik yalanları üzerine bir çeşitleme


Translation news in Türkiye





TM-Town
Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business

Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.

More info »
CafeTran Espresso
You've never met a CAT tool this clever!

Translate faster & easier, using a sophisticated CAT tool built by a translator / developer. Accept jobs from clients who use Trados, MemoQ, Wordfast & major CAT tools. Download and start using CafeTran Espresso -- for free

Buy now! »