Glossary entry (derived from question below)
English term or phrase:
facilitator
Turkish translation:
kolaylaştırıcı; yardımcı; aracı
Added to glossary by
Özden Arıkan
Nov 11, 2005 03:52
18 yrs ago
2 viewers *
English term
facilitator
English to Turkish
Medical
Psychology
psikoterapi
Terapi veren ile terapi gören için bugüne dek icat edilmiş çeşitli terimleri değerlendiriyor. Cümlenin tamamı şöyle:
"Patient/therapist, client/counselor, analysand/analyst, **client/facilitator**, or the latest and, by far, the most repulsive user/provider?"
client/counselor ikilisine danışan/danışman dedim, nitekim böyle kullanılıyor, öteki client'lı çiftte zorlanmaktayım. client kısmı yine danışan olabilir de, olmayabilir de. ama asıl önemli olan *facilitator* için bir karşılık bulmak. (yani asıl onu soruyorum, onu bilenler *client* için hiç kafa patlatmadan cevap verebilirler). görebildiğim kadarıyla henüz dilimize girmiş bir karşılık yok (günlük değil teknik dilden bahsediyorum tabii, yoksa günlük dilde "hasta" dışında hiçbir terimin dilimize girmiş olduğu söylenemez). bilgisi olan, yoksa yaratıcılığını konuşturacak olan var mı?
Not. Bu arada, "specific field" alanında psychiatry yok; bu garip sınıflandırmanın sebebi budur.
"Patient/therapist, client/counselor, analysand/analyst, **client/facilitator**, or the latest and, by far, the most repulsive user/provider?"
client/counselor ikilisine danışan/danışman dedim, nitekim böyle kullanılıyor, öteki client'lı çiftte zorlanmaktayım. client kısmı yine danışan olabilir de, olmayabilir de. ama asıl önemli olan *facilitator* için bir karşılık bulmak. (yani asıl onu soruyorum, onu bilenler *client* için hiç kafa patlatmadan cevap verebilirler). görebildiğim kadarıyla henüz dilimize girmiş bir karşılık yok (günlük değil teknik dilden bahsediyorum tabii, yoksa günlük dilde "hasta" dışında hiçbir terimin dilimize girmiş olduğu söylenemez). bilgisi olan, yoksa yaratıcılığını konuşturacak olan var mı?
Not. Bu arada, "specific field" alanında psychiatry yok; bu garip sınıflandırmanın sebebi budur.
Proposed translations
(Turkish)
1 +1 | danışan/kolaylaştırıcı | Selçuk Budak |
4 | süreç kolaylaştırıcı | Serkan Doğan |
2 | yaşamı kolaylaştıran | Nilgün Bayram (X) |
1 | yardım isteyen/yardım sağlayan | Fulya Becer |
Change log
Nov 11, 2005 23:32: Özden Arıkan changed "Term asked" from "client/facilitator" to "facilitator"
Proposed translations
+1
4 hrs
English term (edited):
client/facilitator
Selected
danışan/kolaylaştırıcı
"Patient/therapist, client/counselor, analysand/analyst, client/facilitator, or the latest and, by far, the most repulsive user/provider?"
Bunların hepsi de bir ve aynı şey. Hepsi de hasta-doktor ilişkisini anlatmak için kullanılıyor. İlki klasik söylem (hasta/doktor). İkincisi, klasik psikanalizin armağanı (analiz edilen/analiz eden).Üçüncüsü, "hasta" sözünün incitici olduğunu söyleyen (böylece "sen hasta değilsin, müşterisin, ben de sana danışma hizmeti veriyorum" diyerek hastanın gönlünü okşayan Carl Rogers'in başını çektiği client-centered (bizde "danışan merkezli" diyorlar) yaklaşımın kullandığı terim.
Yıllar önce, "client" sözünün türkçeye "danışan" olarak çevrilmesine itiraz etmiş, birkaç yerde bunun yanlış olduğunu yazmıştım. "Danışan," gereksiz bir yumuşatma çabası içeriyor. Kulağa da hoş geliyor. Sonuçta yerleşti.
Yine yıllar önce bu eğilimin, kapitalist bir eğilim olduğunu ve hastayı bir müşteriye, doktoru da bir hizmet sağlayıcıya indirgediğini, bunun hümanizmle alakası olmadığını söyleyip durmuştum. Şimdi görüyorum ki buna "provider"ı da ekleyerek zincirin son halkasını tamamlamışlar.
Bana gülünç geliyor. Anladığım kadarıyla elindeki yazıyı yazana da gülünç geliyor.
"Facilitator" aslında "aracı, arabulucu" demek. Bazen siyasetçiler daha yumuşak olduğu için özellikle bu terimi kullanıyorlar, uluslararası ilişkilerde arabulucu olarak çalışanlar için.
Türkçe'de "kolaylaştırıcı," "kolaylaştıran," "yardımcı" gibi kullanımlara rastladım:
Google:
facilitator + kolaylaştırıcı
facilitator + kolaylaştıran
facilitator + yardımcı
facilitator + aracı
Hepsi olur, hepsi kullanılıyor. Hangisinin yerleşeceğini zaman gösterecek.
Bunların hepsi de bir ve aynı şey. Hepsi de hasta-doktor ilişkisini anlatmak için kullanılıyor. İlki klasik söylem (hasta/doktor). İkincisi, klasik psikanalizin armağanı (analiz edilen/analiz eden).Üçüncüsü, "hasta" sözünün incitici olduğunu söyleyen (böylece "sen hasta değilsin, müşterisin, ben de sana danışma hizmeti veriyorum" diyerek hastanın gönlünü okşayan Carl Rogers'in başını çektiği client-centered (bizde "danışan merkezli" diyorlar) yaklaşımın kullandığı terim.
Yıllar önce, "client" sözünün türkçeye "danışan" olarak çevrilmesine itiraz etmiş, birkaç yerde bunun yanlış olduğunu yazmıştım. "Danışan," gereksiz bir yumuşatma çabası içeriyor. Kulağa da hoş geliyor. Sonuçta yerleşti.
Yine yıllar önce bu eğilimin, kapitalist bir eğilim olduğunu ve hastayı bir müşteriye, doktoru da bir hizmet sağlayıcıya indirgediğini, bunun hümanizmle alakası olmadığını söyleyip durmuştum. Şimdi görüyorum ki buna "provider"ı da ekleyerek zincirin son halkasını tamamlamışlar.
Bana gülünç geliyor. Anladığım kadarıyla elindeki yazıyı yazana da gülünç geliyor.
"Facilitator" aslında "aracı, arabulucu" demek. Bazen siyasetçiler daha yumuşak olduğu için özellikle bu terimi kullanıyorlar, uluslararası ilişkilerde arabulucu olarak çalışanlar için.
Türkçe'de "kolaylaştırıcı," "kolaylaştıran," "yardımcı" gibi kullanımlara rastladım:
Google:
facilitator + kolaylaştırıcı
facilitator + kolaylaştıran
facilitator + yardımcı
facilitator + aracı
Hepsi olur, hepsi kullanılıyor. Hangisinin yerleşeceğini zaman gösterecek.
Peer comment(s):
neutral |
Nilgün Bayram (X)
: bir sayın başbakanımız da hastalardan müşteri diye bahsetmişti hatırlarsınzı:-)
1 hr
|
neutral |
Serkan Doğan
: sayın başbakanımız ülkemizi "pazarlıyoruz" derken facilitate mi ediyor bir nevi acaba
3 hrs
|
agree |
Selcuk Akyuz
1 day 23 hrs
|
4 KudoZ points awarded for this answer.
Comment: "Elimdeki cümle birden çok seçenek kullanmama izin veriyor, dolayısıyla "kolaylaştırıcı, yardımcı, aracı" terimlerinin üçünü birden kullanacağım. Sözlüğe de öyle giriyorum, ama bu daha çok bir "güvenlik önlemi" sayılır. O yüzden, sözlük girişine katılmıyorsan değiştir, Selçuk.
Yardımcı olan bütün herkese çok çok teşekkürler.
"
36 mins
English term (edited):
client/facilitator
yardım isteyen/yardım sağlayan
İzninizle şöyle bi sallayayım dedim sabah sabah...
google'a TR seçimli client+facilitator yazınca 9. çıkan: dinbilimleri gibi bişey adresi, açılmıyor not found diyor ondan böyle yazdım, cache'eden açılıyor ama: şunu demiş orda belki bi fikir verir:
bazı yetişkin eğitimciler, yetişkinleri eğitip öğreten kişilere söylenen "öğretmen" kavramı yerine "kolaylaştırıcı" anlamına gelen facilitator kelimesini tercih ederler. Bu kavram yardım etme, kolaylaştırma ya da muktedir kılma anlamına gelen humanistik psikoterapistlerin çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Bunların da başında Carl Rogers gelmektedir.[44] Öğrenim yardımcıları kendilerinin tüm cevaplara ya da bilgiye sahip olarak gören didaktik öğretmenler yerine öğrenme sürecinde kendilerini bir kaynak olarak görürler. Onlar demokratik ve öğrenci merkezli olarak bireysel öğrenmeyi geliştirme yönünde, öğrenme metodlarını ve öğrenme ortamını hazırlamada ve devam ettirmede kendilerinin de öğrenciler gibi sorumlulukları olduğunu vurgularlar. Bu vasfı taşıyan kişiler kendilerini genellikle "yardım eden ilişkiler" ve "yardım ilişkileri" olarak vasıflandırmaktadırlar.[45] Böyle bir ilişkiyi oluşturan etmenlerin başında güven, karşılıklı ilişkiler, amaçlı katılım gibi hususlar gelir. Tough onların özelliklerini aşağıdaki şekilde özetler.....
-------------------
Aşağıdaki linktede bu Carl Rogers'dan bahsediyor.
google'a TR seçimli client+facilitator yazınca 9. çıkan: dinbilimleri gibi bişey adresi, açılmıyor not found diyor ondan böyle yazdım, cache'eden açılıyor ama: şunu demiş orda belki bi fikir verir:
bazı yetişkin eğitimciler, yetişkinleri eğitip öğreten kişilere söylenen "öğretmen" kavramı yerine "kolaylaştırıcı" anlamına gelen facilitator kelimesini tercih ederler. Bu kavram yardım etme, kolaylaştırma ya da muktedir kılma anlamına gelen humanistik psikoterapistlerin çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Bunların da başında Carl Rogers gelmektedir.[44] Öğrenim yardımcıları kendilerinin tüm cevaplara ya da bilgiye sahip olarak gören didaktik öğretmenler yerine öğrenme sürecinde kendilerini bir kaynak olarak görürler. Onlar demokratik ve öğrenci merkezli olarak bireysel öğrenmeyi geliştirme yönünde, öğrenme metodlarını ve öğrenme ortamını hazırlamada ve devam ettirmede kendilerinin de öğrenciler gibi sorumlulukları olduğunu vurgularlar. Bu vasfı taşıyan kişiler kendilerini genellikle "yardım eden ilişkiler" ve "yardım ilişkileri" olarak vasıflandırmaktadırlar.[45] Böyle bir ilişkiyi oluşturan etmenlerin başında güven, karşılıklı ilişkiler, amaçlı katılım gibi hususlar gelir. Tough onların özelliklerini aşağıdaki şekilde özetler.....
-------------------
Aşağıdaki linktede bu Carl Rogers'dan bahsediyor.
1 hr
English term (edited):
client/facilitator
süreç kolaylaştırıcı
po-mo kültürün yeni yeni fışkırttığı zırvalıklardan işte. gerçekten her geçen gün yeni bir kelime çıkartıyorlar. kültürel zenginlik felan bu olsa gerek
--------------------------------------------------
Note added at 7 hrs 16 mins (2005-11-11 11:09:31 GMT)
--------------------------------------------------
po-mo post modern'e diyorlar
--------------------------------------------------
Note added at 7 hrs 16 mins (2005-11-11 11:09:31 GMT)
--------------------------------------------------
po-mo post modern'e diyorlar
Note from asker:
po-mo neymi� ya? |
26 mins
English term (edited):
client/facilitator
yaşamı kolaylaştıran
hani "iyileşmeyi kolaylaştıran" diyeceğim ama söz konusu olan hasta-doktor ilişksi değil galiba, mı????
bu kadar sallayabildim:-(
--------------------------------------------------
Note added at 5 hrs 21 mins (2005-11-11 09:14:03 GMT)
--------------------------------------------------
uydurmalarıma devam ediyorum
rahatlık sağlayan/veren/satan
ferahlık sağlayan/veren/satan
Yük paylaşan
sorumluluk paylaşan
işi bu kadar sulandırdıklarına göre "akıl satan" bile olur yani. nesi kötüymüş ki hasta/doktor ilişkisinin???
--------------------------------------------------
Note added at 18 hrs 50 mins (2005-11-11 22:43:06 GMT)
--------------------------------------------------
Kafamızda "hasta/doktor" ilişkisi gibi ciddi bir kavram varken kalkıp terapiste "facilitator" hastaya "client" deyince ister istemez işin suyu çıkmış oluyor. Şahsen ben bulunacak hiçbir karşılıktan tatmin olacağımı sanmıyorum. Önerilen Türkçe karşılıklar ne kadar abuk geliyorsa İngilizce terimler de o derece abuk ve ciddiyetsiz geliyor bana.
Hasta meselesine gelince aklıma "rahatsız" kelimesi geldi, hani bizde de "hastayım" yerine "rahatsızım" filan denir ya; tabii rahatsız da tehlikeli sözcük:-)
--------------------------------------------------
Note added at 18 hrs 53 mins (2005-11-11 22:46:47 GMT)
--------------------------------------------------
bir öneri daha: sırdaş yardımcı
ı-ıh bu da olmadı.
bu kadar sallayabildim:-(
--------------------------------------------------
Note added at 5 hrs 21 mins (2005-11-11 09:14:03 GMT)
--------------------------------------------------
uydurmalarıma devam ediyorum
rahatlık sağlayan/veren/satan
ferahlık sağlayan/veren/satan
Yük paylaşan
sorumluluk paylaşan
işi bu kadar sulandırdıklarına göre "akıl satan" bile olur yani. nesi kötüymüş ki hasta/doktor ilişkisinin???
--------------------------------------------------
Note added at 18 hrs 50 mins (2005-11-11 22:43:06 GMT)
--------------------------------------------------
Kafamızda "hasta/doktor" ilişkisi gibi ciddi bir kavram varken kalkıp terapiste "facilitator" hastaya "client" deyince ister istemez işin suyu çıkmış oluyor. Şahsen ben bulunacak hiçbir karşılıktan tatmin olacağımı sanmıyorum. Önerilen Türkçe karşılıklar ne kadar abuk geliyorsa İngilizce terimler de o derece abuk ve ciddiyetsiz geliyor bana.
Hasta meselesine gelince aklıma "rahatsız" kelimesi geldi, hani bizde de "hastayım" yerine "rahatsızım" filan denir ya; tabii rahatsız da tehlikeli sözcük:-)
--------------------------------------------------
Note added at 18 hrs 53 mins (2005-11-11 22:46:47 GMT)
--------------------------------------------------
bir öneri daha: sırdaş yardımcı
ı-ıh bu da olmadı.
Note from asker:
hasta-doktor ili�kisi. (ama bu adamlar�n bak�� a�s�ndan d���n�nce tabii hasta, iyile�(tir)me gibi laflar c�ss.) |
Discussion
yukar�da verdi�im c�mlenin hemen arkas�ndan gelen b�l�m ��yle, bu arada:
The choice is uncomfortable for me because none of these phrases accurately conveys my sense of the therapeutic relationship. Though I, for convenience, refer to the patient/therapist alliance, inwardly I believe there is something to be said for thinking of patients and therapists as fellow travelers, a term which abolishes distinctions between �them� (the afflicted) and �us� (the healers).
�imdi adam bu laflar� etmi�ken, benim "hasta" kelimesini kullanmam olmayacak, �yle de�il mi?
www.childrenwithchallenges.net/definitions/F.html
bunlar�n �o�u epeyce yeni terimler anlad��m kadar�yla. facilitator i�in buldu�um tan�mlar aras�nda konuyla ilgili olan bir tek �u var bak�n: