Glossary entry (derived from question below)
German term or phrase:
es sei denn
Turkish translation:
-medikçe, -madıkça, -mezse
Added to glossary by
Haluk Erkan
Nov 21, 2009 08:30
14 yrs ago
1 viewer *
German term
es sei denn
German to Turkish
Art/Literary
General / Conversation / Greetings / Letters
Almanca cümlelerde geçen bu söylem (pharse) Türkçe’ye her zaman geçerli hangi formülle çevirilebilir?
Örneğin:
“Die Kinder des Dorfes mussten jeden Tag 5 km zu Fuss gehen, um in die Schule zu kommen, es sei denn mein Vater nahm sie mit seinem Wagen mit.”
(1. Köyün çocukları hergün okula varmak için 5 km yayan gitmek zorundaydılar, tabii babam onları arabasıyla götürmezse.)
(2. Babam [onları] arabasıyla götürmezse, köyün çocukları hergün okula varmak için 5 km yayan gitmek zorundaydılar.)
“Wenn es regnet, wirst du nass, es sei denn du hast einen Regenschirm dabei.”
(1. Yağmur yağarsa ıslanacaksın, tabii yanında şemsiyen yoksa.)
(2. Yanında şemsiyen yoksa, yağmur yağarsa ıslanacaksın.”)
Bu önerilerin hangisine katılıyorsunuz? Eğer katılmıyorsanız, sizce her zaman geçerli olan çeviri formülü nasıl olmalı?
İlginize teşekkürler.
Örneğin:
“Die Kinder des Dorfes mussten jeden Tag 5 km zu Fuss gehen, um in die Schule zu kommen, es sei denn mein Vater nahm sie mit seinem Wagen mit.”
(1. Köyün çocukları hergün okula varmak için 5 km yayan gitmek zorundaydılar, tabii babam onları arabasıyla götürmezse.)
(2. Babam [onları] arabasıyla götürmezse, köyün çocukları hergün okula varmak için 5 km yayan gitmek zorundaydılar.)
“Wenn es regnet, wirst du nass, es sei denn du hast einen Regenschirm dabei.”
(1. Yağmur yağarsa ıslanacaksın, tabii yanında şemsiyen yoksa.)
(2. Yanında şemsiyen yoksa, yağmur yağarsa ıslanacaksın.”)
Bu önerilerin hangisine katılıyorsunuz? Eğer katılmıyorsanız, sizce her zaman geçerli olan çeviri formülü nasıl olmalı?
İlginize teşekkürler.
Proposed translations
(Turkish)
5 | -medikçe, -madıkça, -mezse | kurnat |
5 | meğerki | turtrans |
3 | eğer, ola ki | mustafaer |
Proposed translations
23 hrs
Selected
-medikçe, -madıkça, -mezse
“Die Kinder des Dorfes mussten jeden Tag 5 km zu Fuss gehen, um in die Schule zu kommen, es sei denn mein Vater nahm sie mit seinem Wagen mit.”
Babam [onları] arabasıyla götürmedikçe, köyün çocukları hergün okula varmak için 5 km yayan gitmek zorundaydılar.
“Wenn es regnet, wirst du nass, es sei denn du hast einen Regenschirm dabei.”
Yanında şemsiye bulundurmadıkça, yağmur yağarsa ıslanacaksın.
--------------------------------------------------
Note added at 1 day6 hrs (2009-11-22 15:12:48 GMT)
--------------------------------------------------
Söylediğiniz doğru, fakat önerimin netlik kazanaması için "es sei denn" ifadesini ingilizceye çevirmeye çalışmanızı öneririm...İngilizceyle Almanca birbirilerine yabancı diller değildir...
--------------------------------------------------
Note added at 1 day6 hrs (2009-11-22 15:29:10 GMT)
--------------------------------------------------
solange > as long as
es sei denn > unless
sonucu siz kendiniz çıkartın...
--------------------------------------------------
Note added at 2 days1 hr (2009-11-23 09:32:22 GMT)
--------------------------------------------------
Size katılıyorum, bu çok özel bir deyim ve %100 terçümesi mümkün değil...
Babam [onları] arabasıyla götürmedikçe, köyün çocukları hergün okula varmak için 5 km yayan gitmek zorundaydılar.
“Wenn es regnet, wirst du nass, es sei denn du hast einen Regenschirm dabei.”
Yanında şemsiye bulundurmadıkça, yağmur yağarsa ıslanacaksın.
--------------------------------------------------
Note added at 1 day6 hrs (2009-11-22 15:12:48 GMT)
--------------------------------------------------
Söylediğiniz doğru, fakat önerimin netlik kazanaması için "es sei denn" ifadesini ingilizceye çevirmeye çalışmanızı öneririm...İngilizceyle Almanca birbirilerine yabancı diller değildir...
--------------------------------------------------
Note added at 1 day6 hrs (2009-11-22 15:29:10 GMT)
--------------------------------------------------
solange > as long as
es sei denn > unless
sonucu siz kendiniz çıkartın...
--------------------------------------------------
Note added at 2 days1 hr (2009-11-23 09:32:22 GMT)
--------------------------------------------------
Size katılıyorum, bu çok özel bir deyim ve %100 terçümesi mümkün değil...
Note from asker:
-medikçe / -madıkça 'nın Almacada karşılığı "solange" olmuyor mu? Yani "Yanında şemsiye bulundurmadıkça, yağmur yağarsa ıslanacaksın." cümlesinin Almancası "Solange du keinen Regenschirm bei dir hast, wirst du nass, wenn es regnet." olacağından, "es sei denn" ifadesi burada yok. Bu durum diğer cümle için de geçerlidir. İlginize teşekkür ederim. |
Benim kanımca ne İngilizce'de ne de Türkçe'de "es sei denn" kavramının tam bir karşılığı var. Bunu kabul etmek gerekir. Biz çevirmen olarak burada bu kavramı en yakın ifadeyle nasıl Türkçe'ye çevirebileceğimizi tartışıyoruz. Asıl sorumun amacı, bu kavramın tam karşılığı için her zaman geçerli olacak bir formül bulmaktı. Sorun, kavramı İngilizce'ye çevirmek değildi. Bence "es sei denn" sadece Almanca'ya özgü, diğer dillere 100% çevrilmesi imkansız bir kavram. İlginize teşekkür ederim. |
sn. kurnat, bir de Almanca kaynaklara baktım. Şimdiye kadar bu konuda kimse birşey söylemedi: http://wortschatz.uni-leipzig.de/abfrage/ : 5.2 Ausnahme: ausgenommen, außer, es sei denn ausgenommen: http://www.dwds.de/?kompakt=1&qu=denn Türkçe'de "hariç, -den başka, dışında" olarak geçiyor sözlüklerde. Bunu göz önüne alırsak: “Die Kinder des Dorfes mussten jeden Tag 5 km zu Fuss gehen, um in die Schule zu kommen, es sei denn mein Vater nahm sie mit seinem Wagen mit.” "Köyün çocukları, babamın [onları] arabasıyla götürmesi hariç, okula varmak için hergün 5 km yürümek zorundaydılar. “Wenn es regnet, wirst du nass, es sei denn du hast einen Regenschirm dabei.” "Yanında bir şemsiye yoksa, yağmur yağayınca ıslanacaksın." Umarım 100% çözümü olmayan bu problemle vaktinizi almamışımdır. Tüm arkadaşlara gösterdikleri yardım severlik için teşekkür ediyorum. |
3 KudoZ points awarded for this answer.
Comment: "Gösterdiğiniz ilgiye tekrar teşekkür ederim. HE"
41 mins
eğer, ola ki
eğer şemsiyen yanında değilse
ola ki şemsiyen yanında değil
ola ki şemsiyen yanında değil
Note from asker:
Sn. mustafa bey, "eğer" = "wenn" anlamında, bu nedenle de bence tam doğru yanıt değil. Kaynakçanızda belirtiğiniz "olmazsa, yoksa" bence daha doğru olurdu. |
3 days 2 hrs
meğerki
Siehe: Wikipedia - Exzeptivsatz
- istisnaları vurgulayan cümlelerde, örneğin "wenn nicht (gerade)" yerine de kullanılabilir.
TDK- meğerki Far. meger + ki
bağ. (me'ğerki) esk. İstek veya emir kipinde olan ve biri diğerini engelleyecek durumda bulunan iki cümleyi birbirine bağlayan bir söz.
--------------------------------------------------
Note added at 3 gün2 saat (2009-11-24 10:40:12 GMT) Post-grading
--------------------------------------------------
Der Exzeptivsatz (lat. exceptio; dt. „Ausnahme“, „Einschränkung“) ist eine spezielle Satzart. Gemeint sind Bedingungssätze, welche das Nichteintreten der im Trägersatz benannten Proposition hinreichend begründen, wobei die Umsetzung der Bedingung als unwahrscheinlich angenommen wird.
Grammatikalische Konstruktion des Exzeptivsatzes: Die Wirklichkeitsform des wenn-Satzes wird in die Möglichkeitsform übergeführt, dann wird das „wenn“ gestrichen und dieses durch ein „denn“ in der Endstellung ersetzt.
Stilistisch gesehen gilt der Exzeptivsatz als veraltet und preziös.
--------------------------------------------------
Note added at 4 gün (2009-11-25 10:57:55 GMT) Post-grading
--------------------------------------------------
Diğer örnekler:
meğerki (mit Optativ od. Imper.) es sei denn, daß ...; wenn nicht gerade ... Bu iş bitmeyecek, meğerki siz de yardım edesiniz. Wir werden mit der Arbeit nicht fertigwerden, es sei denn, daß Sie mit Hand anlegen. Yarın mutlaka gelirim, meğerki işim çıksın. Ich komme morgen bestimmt, wenn nicht gerade eine dringende Arbeit anfällt.
--------------------------------------------------
Note added at 4 gün (2009-11-25 14:35:28 GMT) Post-grading
--------------------------------------------------
Haluk bey,
önerim, TDK sözlüğü ve Türkçe/Almanca sözlükler arasında belirli bir ölçüde eskimiş olmasına rağmen tartışmasız hala en iyileri arasında bulunan Steuerwald sözlüğüne, Internet'deki bazı kayıtlara; ayrıca 38 yıllık çeviri deneyimim sürecinde derlediğim bilgilere dayanıyor. Türkçe'de "meğerki" kelimesinin yaygın bir şekilde kullanılmadığına inanırım, ancak notlarımı dikkatle okuduğunuzda, görüşümün yanlış olmadığı sonucuna varacağınıza da eminim. İnandırıcı olması dileğiyle iki - üç link daha gönderiyorum:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=meğer ki
uebersetzung.babylon.com/Englisch/unles
www.islamseli.com › MEZHEBLER
- istisnaları vurgulayan cümlelerde, örneğin "wenn nicht (gerade)" yerine de kullanılabilir.
TDK- meğerki Far. meger + ki
bağ. (me'ğerki) esk. İstek veya emir kipinde olan ve biri diğerini engelleyecek durumda bulunan iki cümleyi birbirine bağlayan bir söz.
--------------------------------------------------
Note added at 3 gün2 saat (2009-11-24 10:40:12 GMT) Post-grading
--------------------------------------------------
Der Exzeptivsatz (lat. exceptio; dt. „Ausnahme“, „Einschränkung“) ist eine spezielle Satzart. Gemeint sind Bedingungssätze, welche das Nichteintreten der im Trägersatz benannten Proposition hinreichend begründen, wobei die Umsetzung der Bedingung als unwahrscheinlich angenommen wird.
Grammatikalische Konstruktion des Exzeptivsatzes: Die Wirklichkeitsform des wenn-Satzes wird in die Möglichkeitsform übergeführt, dann wird das „wenn“ gestrichen und dieses durch ein „denn“ in der Endstellung ersetzt.
Stilistisch gesehen gilt der Exzeptivsatz als veraltet und preziös.
--------------------------------------------------
Note added at 4 gün (2009-11-25 10:57:55 GMT) Post-grading
--------------------------------------------------
Diğer örnekler:
meğerki (mit Optativ od. Imper.) es sei denn, daß ...; wenn nicht gerade ... Bu iş bitmeyecek, meğerki siz de yardım edesiniz. Wir werden mit der Arbeit nicht fertigwerden, es sei denn, daß Sie mit Hand anlegen. Yarın mutlaka gelirim, meğerki işim çıksın. Ich komme morgen bestimmt, wenn nicht gerade eine dringende Arbeit anfällt.
--------------------------------------------------
Note added at 4 gün (2009-11-25 14:35:28 GMT) Post-grading
--------------------------------------------------
Haluk bey,
önerim, TDK sözlüğü ve Türkçe/Almanca sözlükler arasında belirli bir ölçüde eskimiş olmasına rağmen tartışmasız hala en iyileri arasında bulunan Steuerwald sözlüğüne, Internet'deki bazı kayıtlara; ayrıca 38 yıllık çeviri deneyimim sürecinde derlediğim bilgilere dayanıyor. Türkçe'de "meğerki" kelimesinin yaygın bir şekilde kullanılmadığına inanırım, ancak notlarımı dikkatle okuduğunuzda, görüşümün yanlış olmadığı sonucuna varacağınıza da eminim. İnandırıcı olması dileğiyle iki - üç link daha gönderiyorum:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=meğer ki
uebersetzung.babylon.com/Englisch/unles
www.islamseli.com › MEZHEBLER
Example sentence:
Bu iş bitmeyecek meğerki siz de yardım edesiniz.
Reference:
http://de.wikipedia.org/wiki/Exzeptivsatz
http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=me%F0erki&ayn=tam
Note from asker:
Gösterdiğiniz dilbilimsel yaklaşından dolayı çok teşekkür ederim. Diğer arkadaşları bilmem ama, ben Türkçe'de ne günlük yaşamda ne de edebiyat veya gazete yazılarında bu tür bir cümleye rastlamadım. Formel olarak belki de en doğru yaklaşım bu, ancak kullanım / anlaşabilirlik açısından baba pek uygun görünmüyor. HE |
Reference comments
19 mins
Reference:
sözlükten
es sei denn:
mademki
den başka {unless}
olmadıkça, olmazsa, mezse {unless}
kadar, değin, dek {until}
inceye kadar, kadar {until}
önce, karşı, önceki, önde, önden {before}
önce, den önce, mek yerine, mektense,... {before}
önünde, huzurunda, karşısında, önüne,... {before}
olmazsa, yoksa, aksi halde {nisi}
mademki
den başka {unless}
olmadıkça, olmazsa, mezse {unless}
kadar, değin, dek {until}
inceye kadar, kadar {until}
önce, karşı, önceki, önde, önden {before}
önce, den önce, mek yerine, mektense,... {before}
önünde, huzurunda, karşısında, önüne,... {before}
olmazsa, yoksa, aksi halde {nisi}
Discussion
"es sei denn" bu platformda daha önce de tartışılmış, ancak net bir sonuç alınamamış. Nedeni de gayet basit: Türkçe'de böyle bir cümle yapısı (bire bir) yok. Ancak sn. Musta beyin belirttiği "olmazsa, yoksa" bence bu konuda favori. Yani önerilerimin 2. şıkları daha uygun görünüyor. İlginize tekrar teşekkür ederim.